ANITKABİR - MUSTAFA KEMAL ATATÜRK

 

    Mustafa Kemal Atatürk'ün ebedi istirahatgahı Anıtkabir'i bilmeyen yoktur yine de pek azımız sembollerin üzerinde yükselen bu anıtın barındırdığı hikayeleri yakından tanır. Oysa Anıtkabir'deki her öge farklı bir anlamın ifadesidir. 

    Anıtkabir'in girişinde ziyaretçileri karşılıklı 3 kadın ve 3 erkekten oluşan 2 heykel grubu karşılar İstiklal ve hürriyet kulelerinin önündeki bu heykeller Atatürk'ün ölümü karşısında halkın duyduğu derin acıyı temsil eder kadın ve erkeğin eşitliğini temsilen karşılıklı ve aynı sayıda yapılan heykellerin her biri Türk toplumunun farklı bir kesimini sembolize eder. Ziyaretçiler bu iki heykel grubunun arasından geçerek aslanlı yola ulaşır.









 

    Anıtkabir’deki  her mimari unsur ayrı bir anlam taşır Ata'nın kabrine ulaşan 262 metrelik Aslanlı Yolun sağ ve solunda bulunan 24 Aslan heykeli 24 Oğuz boyunun temsil eder. Türk kültüründe güç sembolü olduğu için seçilen Hitit üslubundaki Aslan figürlerinin çift olması milletin birlik ve bütünlüğünü vurgularken aslanların yatar pozisyonda olması ise bu büyük gücün Barış severliğini sembolize eder. Girişteki kadın ve erkek heykel grubu gibi Aslan heykelleri de Hüseyin Anka Özkan'ın eseridir.


 

    Aslan heykellerinin arasında Türk bayrağını temsilen kırmızı ve beyaz çiçeklerin oluşturduğu peyzaj yolun görsel estetiğini artırır.

    Ziyaretçileri kabrin manevi atmosferine davet eden aslanlı yolda Ata'nın huzuruna çıkanların başlarının öne eğik olması için taşlar beş santimlik çim boşluğu bırakılarak döşenmiştir. Aslanlı yol Mehmetçik ve Müdafaa-i Hukuk kulelerinin arasından Anıt bloğunun ikinci bölümü olan tören alanına açılır. Mehmetçik Kulesinin dış yüzeyindeki kabartmada cepheye giden Mehmetçiğin evden ayrılışı anlatılır. Mehmetçiğin yanında onu vatan için savaşmaya gönderen hüzünlü fakat gururlu anne tasvir edilmiştir.



     Anıtkabir 907 metre yükseklikte yer alır. 75.0000 metrekarelik bir alan üzerinde Aslanlı Yol Tören Meydanı Mozole ve 10 adet Kuleden oluşur 15.000 kişi kapasiteli tören Meydanı Anıtkabir'in en geniş mekanıdır. Anıtkabir'in inşasına ülkenin içinde bulunduğu güç koşullar nedeniyle ancak 1944 yılında başlanabilmiştir. Dört aşamada tamamlanan İnşaat 9 yıl sürmüş ve 1 Eylül 1953'te tamamlanmıştır.






 

    Atatürk vefat ettikten sonra Atatürk için bir kabrin nereye inşa edilecek konusunda farklı tartışmalar yürütüldü. Farklı seçenekler gözden geçirilmiş, Çankaya Köşkü Ankara Kalesi ve Atatürk'ün naaşının geçici olarak barındırıldığı Etnografya Müzesinin önü söz konusu olmuş ama en son orijinal adı ile Rasattepe olan bu tepede karar verilmiştir.



    Yer tayininden sonra en önemli konu nasıl bir proje yapılacağı ve nasıl bir kabir inşa edileceği düşünülmüştür. Bu soruya cevap Uluslararası bir yarışma yoluyla bulunmuş yarışmaya 47 proje katılmıştır.1942 yılında sonuçlanmıştır.


Bknz.

https://www.anitkabir.tsk.tr/02_insaasi/proje_yarismasi.html  


    3 eser ödüle değer görülmüştür İnşa edilen Emin Onat ve Orhan Arda'nın eseridir. Bunun dışında bir Alman Mimar Prof. Johannes Kruger (Resim:1)  ve İtalyan Mimar Prof. Arnaldo  Foschini (Resim: 2)eserleri ödülü almıştır.

(Resim:1)

(Resim:2)

 

    Burada bir ana dikdörtgen kütle mevcuttur. İlk tasarımda bu kütlenin üzerinde ikinci bir yüksek kademe vardır. Bu kütlenin dört yönü de  kolonat adı verdiğimiz kolonlar ile çevrilidir Böylece dört yönden aynı imgeyi size sunar.





    Bu kolonatlı tapınak mimarisi Anadolu'da antik dönemlerden beri Ege ve Akdenizde var olan bir mimari yapıdır. Ancak yalnızca bu antik tapınak mimarisine değil Selçuklu' ya ait referanslarda vardır çatı bitişlerinde, Selçuklu ve Osmanlı Taş işçiliği ve mimarisi ile ilgili referanslar taşır

 

    Tören alanının zemininde ve iç hacimlerde tavanlarda Anadolu kilimleri ve kültürel zenginliğinin işaretidir. Ayrıca Sultan ya da Veli Türbesi değil Anadolu'nun binlerce yıllık kültürel birikiminin sentezini yapmaya çalıştıklarını ifade ederler.

 

    Mozole’ye çıkan merdivenlerin sol tarafında Başkomutanlık Meydan Muharebesi tasvir edilmiştir Bu kabartmada bir melek ve iki atla birlikte görülen Atatürk “Ordular ilk hedefiniz Akdeniz'dir ileri” emrini verirken görülür. Arkasındaki köylü kadın ve çocuk milletçe Savaşı hazırlık dönemi ne anlatır Türk ordusunu çağıran Zafer meleği kabartma da göze çarpan bir diğer unsurdur. Kabartma Zühtü Müridoğlu’nun eseridir.




 

    Mozole’nin sağında ise Sakarya Meydan Muharebesi tasfir edilmiştir. Kabartmada düşman saldırıları karşısında yurt savunması için yollara dökülen halkı tasvir edilir. Üste Mustafa Kemal'e Çelenk sunan Zafer meleği altta savaş için seferber olmuş halk görülür kabartma İlhan Koma’nın eseridir.



 

    Buraya kadar Anıtkabir Aslanlı Yol, Tören Alanı ve Mozolenin bulunduğu üç ana yapıdan oluşur. Bunlara Barış Parkı denilen Tepeyi Sayan büyük parkı katmak gerekir. Barış Parkı  Anıtkabir için çok değerlidir. İnşa edilen çevrenin de 30 misli büyüklükte bir yeşil alana sahiptir. Bu yeşil alan dünyadan çeşitli ülkelerden gelen ağaçlarla da donatılmıştır. Anıtkabir'de bu güzel büyük yeşil alanın üzerinde sergilenmektedir.



 

    Anıtkabir'in kurulu olduğu 750.000 metrekarelik alanın yaklaşık 630.000 metrekarelik kısmı arkadaş peyzaj çalışmaları 1946'da Profesör Dr Sadri Aran başkanlığında yapılmış ve yedi yıl içinde parka yaklaşık 44000 fidan dikilmiştir. Parkın ortasında özel mimarisi ve Muazzam boyutlarıyla Anıtkabir yükselir. Türk mimarlığında 1940-1950 yılları arası 2. Ulusal Mimarlık Dönemi olarak adlandırılır. Bu dönemde anıtsal yönü ağır basan, simetriye önem veren kesme taş malzemeyi yer veren büyük boyutlu binalar yapılmıştır.

https://tr.wikipedia.org/wiki/%C4%B0kinci_Ulusal_Mimarl%C4%B1k_Ak%C4%B1m%C4%B1

 

    Mozole’nin  tam karşısında Atatürk'ün silah arkadaşı, Cumhuriyeti'nin ilk Başbakanı ve ikinci Cumhurbaşkanı İsmet İnönü'nün lahdi yer alır. 1973 yılında vefat eden İnönü Bakanlar Kurulu kararıyla buraya defnedilmiştir böylece bir ömrü birlikte geçiren iki silah arkadaşı simgesel olarak ebediyette de buluşmuştur.



Bknz: İsmet İnönü

 

    Anıtkabir'i oluşturan yapılar grubu içinde kuşkusuz en etkileyici olanı Mozole’dir.Mozole’ye 42 basamaklı bir merdivenle çıkılır. Merdivenin ortasında Kemal Yontuç’un eseri olan beyaz mermerden yapılmış hitabet kürsüsü yer alır.



    İsmet İnönü’nün lahdi ile birlikte Başkent Ankara'ya bakan Mozole ön ve arkada sekiz yan cephelerde ise ondört adet kolonla çevrelenmiştir.

 

    Bronz kapıdan Şeref Holüne girince insan kendine büyüleyici bir atmosferin içinde bulduğunu söyleyebilirim. Tavan yüksekliği 17 metre olan Şeref Holü’nün duvarlarında 12 meşale sürekli yanmaktadır. Girişin tam karşısındaki büyük pencerenin içinde Atatürk'ün sembolik lahdi bulunur. Lahit taşı Osmaniye'den getirilmiş 40 ton ağırlığında tek parça mermerden oluşmaktadır. Lahdin çevresi ise Beyaz Afyon Mermeri ile kaplıdır. Yalın, zarif ve etkileyici Şeref holünün insanı hemen içine çeken manevi atmosferi içinde tüm dikkatlerin odağındadır.



    Anıtkabir’in yani Atatürk'ün ziyaretçisi oldukça fazladır. Her ziyaretimde o kalabalığı görmek beni oldukça mutlu ediyor. Özel günler dışında yılın her döneminde de gerek gruplar gerekse bireysel ziyaretçiler Anıtkabir'e gelerek Atatürk'e saygılarımı sunar her yıl milyonlarca insan bu lahdin önünde Atatürk'ü anar.

 

    Anıtkabir'i ziyaret eden resmi konuklarsa resmi tören prosedürüne uygun olarak sembolik Lahdin hemen önüne çelenklerine bırakır saygı Marşı ve bir dakikalık saygı duruşuyla resmi törenler tamamlanır.

 

    Genel Kurmay Başkanlığına bağlı Anıtkabir’de Askerler farklı görevleri yerine getirir. Saygı ve Güvenlik nöbetçileri dışında askerler müzede rehberlik ve çevirmenlik de yaparlar nöbetteki askerler tıpkı duvarları süsleyen askerler gibi kıpırtısızdır.

 



 

    Tören alanını çevreleyen yapılar hem Atatürk'ün hayatını hem de  Kurtuluş mücadelesini yeniden hatırlamak isteyenler açıktır. Zafer Kulesi'nde sergilenen Top Arabası Atatürk'ün naaşını Dolmabahçe Sarayı’ndan taşır.



    Burada Atatürk’ün kullandığı Lincoln Marka Tören Otomobili (1935-1938) sergilenmektedir. Bu araç 1934 model  üstü açık bir tören otomobilidir.

 

İkinci otomobil ise yine 1934 model Lincoln marka makam aracıdır.

 



 

 

     23 Nisan Kulesi'nde ise Atatürk'e ait bir tekne sergilenmektedir. Atatürk 1937'de Haliç'te Haliç Tersanesinde yaptırılan bu Tekneyi Çubuk Baraj Gölü'nde yaptığı gezilerde kullanmıştır.

 


    Teknenin yanında ise 1936 model kadillak marka bir otomobil sergilenmektedir Atatürk'ün 1936- 1938 yılları arasında kullandığı bu özel araba Türkiye İş Bankası'nın armağanıdır



 

 

    Misak-ı Milli Kulesinden Atatürk ve Kurtuluş Savaşı Müzesi ve görülmeye değer eserler barındırır. Misak-ı Milli Kulesi aynı zamanda Anıtkabir özel defterini imzaladığı yerdir. Müze dört bölümden oluşur. Birinci bölümde Atatürk'ün özel eşyaları ve yabancı devlet adamları tarafından kendisine verilmiş olan hediyeler sergilenmektedir bu bölümde Atatürk'ün eski ve yeni yazı ile düzenlenmiş Nüfus cüzdanları görülebilir.



 

    Müze Misakı Milli ve İnkılap Kuleleri arasındaki bölüme düşünülmüştür. 21 Haziran 1960 yılında açılmıştır. Uzun yıllar Atatürk'ün kullanmış olduğu eşyalarla kendisine yabancı devlet adamları tarafından hediye edilen eşyalar bu bölümde sergilenmiştir.  2001 yılında Anıtkabir Komutanlığınca hazırlanan bir proje ile Mozole’deki Şeref Salonu’nun hemen altında bulunan 3000 metrekarelik alan bu bölüm birleştirilmesine karar verilmiştir. Bu proje hayata geçtikten sonra sergi alanı 5200 metrekareye ulaşmıştır. 26 Ağustos 2002 tarihinde yeni eklenen bölümlerle bu müze devlet töreniyle açılmıştır. Bu tarihten sonra müze Atatürk ve Kurtuluş Savaşı Müzesi olarak anıldı. Müzenin ikinci bölümünde yağlı boya tablolarla ,Çanakkale Savaşı, Sakarya Meydan Muharebesi ve önlerinde düzenlenen alanla 3 boyutlu bir etki yaratır. Bu alanda kullanılan Savaş objeleri ve maketlerle savaşlarının geçtiği yerler ve dönem aslına uygun olarak yeniden canlandırılmıştır. İzleyiciyi de betimlenen sahnenin içine çeken uygulamalar ziyaretçilere savaşın tüyler ürpertici atmosferini bire bir yaşatır.




 

    Müzede çok sayıda yağlı boya portre de sergilenmektedir.





 

    Atatürk ve Kurtuluş Savaşı Müzesi’nin üçüncü bölümü Milli Mücadele ve Devrimleri eserlerin anlatıldığı galerilerden oluşur. Bu galeriler panoroma bölümünü çevreleyen koridorlarda yer alır. Sergilenen eserler, Kuva-yi  Milliye'den siyasal devrimlere meclisinin açılışından Lozan Antlaşması'nı Cumhuriyet tarihinin farklı dönemlerini anlatır.

 

    Anıtkabir’deki en etkileyici bölümlerden biri kuşkusuz mezar odasıdır. Girişteki ekrandan mezar odasının canlı görüntüsü izlenebilmektedir Ata'nın kabri sembolik yaklaşık 7 metre altında Selçuklu Osmanlı Kümbet mimarisine göre yapılmış sekizgen mezar odasında bulunur Ata'nın naaşı Suriye'deki ceber Kalesi Kore'deki Türk Şehitliği Selanik'te doğduğu evin bahçesi Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti ve illerden getirilen toprakların harmanlandığı Vatan toprağında yatar.



 

    Koridorları bölen tonozlu galerilerde ise Cumhuriyetle birlikte yapılan reformlar Hukuk Kadın Hakları ve Soyadı Devrimleri Milli Güvenlik, Tarım, Sağlık Spor gibi farklı alanlarda yapılan düzenlemeler rölyefler fotoğraflar ve belgeler de anlatılmaktadır.

Anıtkabir'deki on adet Kuleden biri olan Cumhuriyet Kulesi’nde ise Atatürk'ün orijinal boyutlardaki Balmumu heykeli Çankaya Köşkü'ndeki çalışma masasında betimlenmiştir.



 

 

    Müzenin “Düşünce Adamı Atatürk” fikrinden yola çıkılarak hazırlanan dördüncü bölümünde ise Atatürk'e ait kitaplar yer alır. Burada Atatürk'ün özel kitaplarından Türk ve İslam Tarihi Dil Edebiyat, Sosyal Bilimler, Bilim ve Teknik gibi yirmialtı konu başlığı altında toplanmış Türkçe Fransızca İngilizce Romence Yunanca ve Latince toplam 3123 kitap sergilenmektedir.



 

 

 

    Yalınlık ile görkemi birleştiren mimarisi ve manevi anlamı ile Anıtkabir Başkentte hakim konumundan yarım asrı aşkın süredir Cumhuriyetin değerini hatırlatıyor ve “Ben hep buradayım” diyor

 


Yorumlar

Popüler Yayınlar